2007 Nisan’ında Bilkent Üniversitesi’nde yaptığım anlatımlı bir konserden sonra bir grup öğretim elemanı bana yaklaştı; fakültelerinde Türkçe dersi kapsamında bazı konferanslar yapıldığını ve klasik müziği tanıtan kısa bir konferansa çok ihtiyaç olduğunu söylediler. Açıkçası önce pek hevesli yaklaşmadım. Oldukça zaman alacaktı ve beni konsantre olduğum solistlik ve eğitimcilik çalışmalarımdan da alıkoyabilirdi. Kısa da olsa bir eğitim materyalini toparlamak kolay bir iş değildir. Sorumluluğu büyüktür, titiz olmayı gerektirir. Yine de yaz boyunca bu konuyu düşünmekten kendimi alamadım. Sonunda kolları sıvayarak ülkemizde ve dünyada konuyla ilgili yapılan çalışmaları incelemeye başladım. Uzun incelemelerden sonra topladığım bilgilerin ışığında gördüm ki kısa sürede insanları klasik müzikle kaynaştırmayı hedefleyen bir çalışma yapabilmek için olaya “dışarıdan biri” gibi bakmak pek önemli. Benim gibi konservatuvarda yatılı okumuş ve müzisyenlerle beraber büyümüş biri nasıl olup da bunu başaracaktı?
Başlangıç olarak tek başıma bir konsere gittim. Sanki ilk defa konser salonuna geliyormuş gibi hayal ettim kendimi. Bilet nereden alınır, ücreti nedir, üzerimdeki giysiler bu ortama uygun mudur? Neden her parçanın sonunda alkışlanmıyor, tek başına alkışlayana neden ters ters bakarlar, müzik başladığında bir bulamaca benzememesi için neleri bilmem gerekir, müziğin nelerden oluştuğunu anlarsam daha rahat ilişki kurar ve keyif alır mıyım? Gördüm ki insanda bir sürü soru uyanabiliyor. Daha da önemlisi insanın ilk kez girdiği bir ortamda rahat edememesi, kendini oraya ait hissedememesi o insanın bir daha aynı ortama girmek istememesini doğurabilir.
Kararımı vermiştim: herkesi ilk konserine hazırlayacak bir materyal oluşturmalıydım. “Klasik Müziği Nasıl Dinleyelim” konferanslarının materyali böyle oluştu. Yazın sonunda konferansı sunmak üzere her sömestr için üç tarih istediler. İlk konferansa çıktığımda bazı kuşkularım vardı, ancak konferans sonunda öğrencilerin yazdığı kompozisyonlardan ne kadar faydalandıklarını görünce kuşkularım azaldı, işin rengi değişmeye başladı. Artık müziğim ve bilgim dışında insanlara verebileceğim çok önemli bir şeyim daha oluşmuştu. Klasik Müziği insanların hayatına sokmak için çalıştıkça yeni fikirler, projeler ortaya çıktı. Eskişehir’de yayın yapan bir televizyonla çok kısa bir sürede on üç bölümden oluşan bir TV programı hazırladık. Öğrencilerimle birlikte klasik müzik dinlemenin püf noktalarından bahsettiğimiz programın adı “Klasik Müziğe İlk Adım” oldu ve birkaç dönem yayında kaldı. Sonra kitap da geldi. Bu kitabı tamamen konferansın materyalinden oluşturdum. Kitaba ek olarak da ses teknisyeni arkadaşım Emin Germen’le bir CD kaydettik. Kendi sesimden dinlenebilen CD’ye uygun müzikleri koyduk. Bilkent ve Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestraları ve Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, konser kayıtlarını kullanmama izin verdi. Boyut yayın grubu da basmayı kabul edince “60 Dakikada Klasik Müzik” adlı kitabım ortaya çıktı. Kitap özellikle basında çok ilgi gördü. Birçok gazete ve dergide söyleşilerim yayınlandı. Çok sayıda radyo ve tv programı kitabın ve projenin duyulmasına katkıda bulundu. Hatta Ankara Kuğulu parktaki insanlara viyolonsel çaldığım ve kitabımdan bahsettiğim program, bir tv kanalının ana haber bülteninde yayınlandı. Bir yandan bu çalışmaları yapıyor bir yandan da bu projenin yaygınlaşması için çareler düşünüyordum. Konferanslarımın ülkede başkaları tarafından da verilebilmesi için konferans materyalini elektronik posta üzerinden ücretsiz olarak gönüllülerle paylaşmaya başladım. Başkaları da benim gönderdiğim materyallerle bu konferansları vermeye başladılar. Projenin web sitesini yine gönüllü arkadaşlarım kurdu: www.klasikmuzikletanistir.com. Özellikle müzik öğretmenlerinin çok yoğun ilgisi oldu. Benim dışımda konferansı gerçekleştirmiş olan gönüllülerden bazılarının adını anmak isterim: Doç Burcu Tunca, Aylin Evin, Yard. Doç. Başak Güler, İsmail Eraslan, Funda Ceylan, Doç. Serla Balkarlı Can. Onların da sayesinde bu proje 7000’in üzerinde insana ilk konserleri için gerekli kısa eğitimi ve motivasyonu sağlamış oldu.
Geçtiğimiz Temmuz ayında aynı üniversitede çalıştığım akademisyen arkadaşlarımdan Doç. Serla Balkarlı Can’ın Barselona’da düzenlenen, 65 farklı ülkeden 550 akademisyenin katıldığı “International Conference on Education and New Learning Technologies” sempozyumunda “Klasik Müziği Nasıl Dinleyelim” konferanslarının farklı disiplinlerden öğrenciler üzerindeki etkileri konusunda bir sözlü bildiri sunması çok verimli ve memnun edici bir çalışma oldu.
Şimdi sıradaki hedef, bu projenin Sevda Cenap And Müzik vakfı, Borusan Kültür Sanat ya da benzer bir kurumun çatısı altında yaygınlaşması ve gelişip güçlenmesidir diye düşünüyorum. Bunun için girişimlerimin önümüzdeki günlerde sonuç vermesini dilerim. O zamana kadar bireysel olarak nasıl yardım edebilirim derseniz aşağıda bazı bilgiler var.
Nasıl katkıda bulunabilirsiniz:
Kitap Bağışlayın
Her satın alınan kitapla beraber, aynı zamanda sesli kitap olan CD'sinden bir kopya Boyut Yayın Grubu tarafından Altı Nokta Körler Derneğine armağan ediliyor. Bunun için ayrıca bir ücret ödemeyeceksiniz. Kitabı satın almak için. 0 212 444 53 53 - http://www.boyut.com.tr/
Konferans Vermek İçin Gönüllü Olun:
“Klasik Müziği Nasıl Dinleyelim” adlı konferansı sunmak için gönüllü olabilirisiniz. Bunun için bana bir elektronik posta göndermeniz yeterli.
Konferansın Amacı ve Hedef Kitlesi
Farklı alanlardaki İlköğretim-Lise ve Üniversite öğrencilerine klasik müzik dinlemek konusunda bilgiler vermek, onların bu müzikten daha fazla zevk almalarını, daha iyi anlamalarını sağlamak için oluşturulmuştur.
Konferansın İşleyişi
Yazılı metni yüksek sesle okurken metin üzerindeki direktiflere uyarak ile fotoğraf göstermek ve CD çalardan örnekler dinletmek üzerine kurulu bir işleyişi vardır.
Konferansı Kimler Sunabilir
Orkestra Sanatçıları, Konservatuvar Öğretim Elemanları, Müzik Öğretmenleri, profesyonel müzik eğitimi ile uğraşan herkes aday olabilir. Konferansı sunmak için Doç. Dr. Ozan Tunca ile email yoluyla yazışarak ön görüşme yapabilirsiniz.
Konferansı Sunmak İçin Nelere İhtiyaç Var
Konferans/dinletinin gerçekleşmesi için bir diz üstü bilgisayar (sadece bunu sizin sağlamanız gerekiyor), bilgisayar projektörü (sunumlarda kullanılanlardan-çoğu salonda bulunuyor) iki nota sehpası ya da kürsü, ses düzeni ya da hoparlörlü bir CD çalar. Konferans metni, sunum ve cd tarafımızdan gönderilecektir.
Konferanslar Nerelerde Olabilir
Eğer bir Müzik Öğretmeni iseniz kendi okulunuzdan başlayarak diğer okullara da konuk olarak gitmek yoluyla konferansları gerçekleştirebilirsiniz. Konservatuvarda öğretim elemanı iseniz yine kendi konservatuvarınız ve bağlı bulunduğunuz üniversitenin diğer birimlerinden başlayarak diğer konservatuarlara konuk olarak gitmek yoluyla konferansı gerçekleştirebilirsiniz. Eğer bağımsız bir müzisyen ya da emekli bir müzik eğitimcisiyseniz sizlere şehrinizde kontağa geçebileceğiniz Halk Eğitim Merkezleri, Vakıflar veya Belediyelere ait organizasyonlar hakkında bilgi verebiliriz.
Comments